Zamanın ve saatin değeri, insanlık tarihi ile başlar. Kullanımı ise çeşitli aşamalarla zamanımıza kadar ulaşır. Yıllar, aylar, haftalar, günler hep saate bağlı olduğundan saat; zaman ve tarihin kalp atışlarını gösterir. Zamanı gösteren alet olan saat; güneş, kum, yağ ve su ile işleyen en ilkel şekliyle, M.Ö. 3000-2000 yıllarında Mezopotamya, Mısır, Hindistan ve Çin’de kullanılmıştır. Bunlardan en yaygını güneş saatleridir. Güneş saatlerinin Akdeniz havzası, Mısır ve Mezopotamya gibi güneş ışığının bol göründüğü orta kuşakta çıkıp geliştiği düşünülmektedir. Güneş saatleri özel olarak hazırlanmış bir mil gölgesinin, güneşin görülen hareketine uygun olarak, yine özel olarak hazırlanmış mermer, taş veya madenî bir zemin (kadran) üzerindeki hareketlerine göre zaman tayinine yarayan cihazlar olarak tarif edebiliriz.
Romalıların da güneş saati yaptıklarını bilmekteyiz. Ne var ki bunların hiçbiri İslâm ülkelerinin yapmış olduğu güneş saatleri kadar teferruatlı ve hassas değildir. İslamiyetle birlikte oruç ve beş vakit namazın emredilmesi, üstelik bu ibadetlerin vakitle sıkı sıkıya bağlı olması müslümanları, bilhassa öğle, ikindi ve şafak vakitlerinin başlama ve bitme anlarını tespit etmeye sevk etmiştir. Diğer dinlerde pek vurgulanmayan bu özellikten dolayı, güneş saatleri İslâm ülkelerinde daha teferruatlı ve hassas imal edilmiştir.
İslamdan sonra kurulan medeniyetlerde, her şehrin büyük camisinin bitişiğinde Muvakkithaneler bulunurdu. Muvakkithaneler zamanın belirlendiği yerlerdir. Buranın devlet tarafından vazifeli bir memuru olurdu ve Ezanlar buna göre okunurdu. Güneş saatleri Anadolu Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde de gelişmesini sürdürerek varlığını 20. yy. başına kadar devam ettirmiştir.
Zamanın tayini yalnız güneş saatleriyle değildi. Onunla paralel bir gelişme gösteren Astrolob ve Rubu tahtasıyla da zamanı ölçmek mümkündü. Mekanik saatlerin temelini oluşturan güneş, kum, yağ ve su saatleriyle Rubu Tahtası ve Astrolob aletleri yerini zamanla daha gelişmiş mekanik saatlere bırakmıştır.
Güneş saatleri levha (kadran) üzerine bir çubuk dikilerek kadrandaki zaman dilimlerine çubuğun gölgesi düşmek suretiyle güneşin hareketlerine göre zamanın belirlendiği bir sisteme sahipti.
Su saatleri sürekli akan suyun belirli düzeylere gelmesi sonucunda her saat başı bir kapakçık açılmakta ve oradan dökülen bilyeler bir zilin üstüne düşmekteydi. On iki tane olan bu kapakçıkların açılıp kapanmalarını bir takım zemberek ve yaylarla hareket edebilen otomatlar sağlamaktaydı. Gelişmiş bir saat hakkında en eski bilgiyi, Einharat’ın Annales’in 806-807 senesinde, Alman İmparatoru Büyük Karl (Charlemagne)’a çok güzel bir su saati götürdüğü yazılıdır. Abbasi Halifesi Harun Reşid’in Alman İmparatoru Şarlman’a gönderdiği bu saatin tabiatı hakkında tartışmalar vardır. Bazıları su ile çalışan bir saat, bazıları da mekanik bir saat olduğunu söylerler. Her halükârda tarihin bize gösterdiğine göre, ilk mekanik ve ağırlıkla çalışan saatin mûcidi Müslümanlardır.
Saatler hakkında en eski ve önemli kaynak, Diyarbakır’da Artuklu Hanedanına 25 yıl hizmet eden, İsmail b. el-Cezeri’nin, 1205-1206 da yazmış olduğu “Kitab fi Ma’rifet el-Hıyel el-Hendesiye”adlı kitabıdır. Cezerî, bu minyatürlü eserinde, gayet ustaca yapılmış maymun, fil, cellat, yazar ve davulcu gibi su saatleri ve mekanik aletlerin yapılışını ayrıntılı olarak kaydeder. Osmanlılar döneminde, mekanik saatler ve saat yapımına dair bilinen ilk çalışma, III. Murat’ın (1574-1595) zamanında, İstanbul’da devrinin en önemli rasathanelerinden birini kurup onu en modern aletlerle donatan Takiyüddin’in (1526-1585) kaleme aldığı “Alat ıRasadiye Li Zic i Şehinşahiye, Sidretü’lMünteha ve Mekanik Saat Konstrüksüyonuna Dair En Parlak Yıldızlar” adlı üç eseridir. Bu eserlerden birincisinde (Alat-ı Resadiye’de) dokuz aletten söz edilir ki, sonuncusu bir saattir.
Saatler hakkında sonuç olarak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz; saatlerin gelişiminde İslâm Medeniyetinin payı büyüktür.
1675’te saat teknolojisinde gelişmeler oldu. Artık saatler birkaç saat değil, sadece birkaç dakika sekiyordu. Böylece saatin kadranına dakikalar çizilip saate yelkovan eklendi.
1721’de George Graham’ın yaptığı sarkaçlı saat günde sadece bir saniye şaşıyordu.
1761’de John Harrison’un yaptığı saat o kadar dakikti ki deniz yolculuklarındaki ölçümlerde kullanılmaya başlandı. İngiliz hükümeti bu başarısını bu zamanın parası ile 10 milyon dolar vererek ödüllendirdi.
1800’de ilk cep kronometresi yapıldı. Saniye ilk kez cebe girmiş oldu. Yine bu yıllarda bol mücevherli (değerlitaşlarla süslenmiş) saatlerin yapımı çoğaldı.
1850’de Amerika’da ilk kez seri üretim saat yapılmaya başlandı.
1800’lü yılların sonlarından 1900’lüyılların ortalarına kadar üretilen saatlerin yoğun olarak kullanıldığı yer Türkiye idi. İsviçre’de üretilen saatlerin pazarı daha çok İstanbul’daydı.
1952 yılında pil icat oldu. Pil saatlere uyarlandı ve hiçbir mekanik saatin ulaşamayacağı dakiklikte pilli saatler üretildi.
1968 yılında elektronik saatler ilk kez piyasada görülmeye başlandı. İlk elektronik saati Seiko firması üretti.
1969’da Amerika’da Pulsar markasıda elektronik saatleri piyasaya sürdü.
1982’de Swatch firması pilli ucuz saat üretiminde başarı sağlayarak piyasayı canlandırmada öncülük etti. Yine bu yıl Seiko ilk kez video kaydı yapan saati üretti.
Bugün 25 yıl pil değiştirmeden çalışan, 2100 yılına kadar takvim günlerini kendi ayarlayan, ışık enerjisi ile çalışan, 11.100 metre derinlikte bile su almayan, internete bağlanabilen, digital fotoğraf çeken, müzik ve ses kaydeden, tansiyon ve kalori ölçen, pusulalı, derinlik, yükseklik, sıcaklık, basınç ölçen ve hatta konuşan saatler mevcuttur.
Saatlerin Çeşitleri ve Konumları; Saatlerin fonksiyonları bakımından üç gruba ayırmak mümkündür.
1- Cep saatleri
2- Ev saatleri
3- Kule saatleri
Şehirleri ve kasabaları süsleyen birer anıt ve sembol olan saat kuleleri, kentin en yüksek tepesine yada her yerden görülebilen meydanlara dikilir. Bu yapıları mevkilerine göre üçe ayırabiliriz.
1- Meydanlarda yer alan saatler
2- Yamaç ve tepelerde yer alan saatler
3- Bir yapı üzerinde yer alan saatler
Şark âlemi saati geliştirme şerefini hak kazanmışsa da, kule saati yapma geleneği Batılılarca gerçekleştirilmiştir. Tarihleri çok eskidir. Avrupa’da XIII. yy.’dan itibaren bu saatler kilise ve saray kulelerinde görülmeye başlar. XIV. yy.’da Astronomik sanatsal saatler kullanılmaya başlanmıştır. İtalya’da De’Dondi’nin 1348 ile 1362 seneleri arasında ve Fransa’da Henri de Vick’in Fransa Kralı V. Charles için 1360 dai nşa etmiş oldukları saatler, bunların ilk örnekleridir.
Saat kulesi yapma geleneği Avrupa’da XIV.y.y’ da yaygınlaşmışsa da Osmanlı topraklarına, Kienitz’e göre Kanuni Sultan Süleyman döneminden (1520-1566) hemen sonra, XVI. yy’lın sonlarında başladığı kabul edilir. Kienitz’in bu fikrini, XVI. yy’da yapılan Banyaluka Ferhat Paşa Camii saat kulesi (1577) ve Üsküp saat kulesi destekler. 1593 de Üsküp’ü gezenbir Türk yazarı, şehirdeki saat kulesini yabancıların binaları arasında kayd etmiştir. Bu tarihten 67 yıl sonra H. 1071 / M.1660-1661 de Üsküp’e gelen Evliya Çelebi de saat kulesinden söz eder.
Saat kulesi yapma geleneğinin Osmanlı topraklarına XVI. yy. sonlarında yayıldığı fikrini iki seyahatname daha destekliyor. 1535-1555 tarihleri arasında Osmanlı topraklarında bulunan seyyah Hans Dernschwam “…burada ne bir kilise çanı ne de kule saati vardır.” diye yazmaktadır. 1 Haziran 1560 da I. Ferdinant’ın elçisi olarak Kanuni’ye gönderilen Ogier Ghiselin Von Busbeck ise “…hiç bir millet başkalarından gördükleri faydalı şeyleri Türkler kadar benimsemez ve ondan yararlanmaz.” demektedir. XVI. yy. lın sonlarında Osmanlı hayatına giren saat kulesi yapma geleneği XVIII ve XIX. yy. da batıdan doğuya doğru giderek artmıştır. Saat kulelerinin Anadolu’nun içlerine kadar yayılmasının en kuvvetli sebebi ise, II. Abdülhamid’in tahta çıkışının 25. seneyi devriyesinde (1901), valilere saat kulesi yapımıyla ilgili gönderdiği fermandır.
Saat kulelerinin ortak özellikleri şöyle sıralanabilir: Saatler her saat başı saat sayısı kadar veya saat başı tek vuruş yapacak şekilde imal edilmişlerdir. Bazı saatler her saat başı saat sayısına ilave olarak her yarım saatte çalarlar. Bazılarında ise, her saat başındaki vuruşlar bir iki dakika ara ile tekrar edilir. Büyük ağırlıklarla çalışan saatler, özelliklerine göre, haftalık, on beş günlük veya aylık olarak kurulabilir. Her kulenin bir veya daha çok saat kadranına ve çapına sahip olması bir başka ortak özelliktir.
1926 yılında Miladî yıl ve Alafranga saat uygulamasından sonra, saatler bu esasa göre ayarlanarak, Ezanî saat sistemi kaldırılmıştır. 1928 de Latin Harf ve Sayılarının kabulü üzerine bazı kulelerde saat kadranlarının biri Latin diğeri Arap rakamlarıyla muhafaza edilmiştir.
Aksesuarlar modanın temel taşlarındandır. Öyle ki taşları keser parlatır göz kamaştırıcı şekillere büründürür giysilerimizi takılarımızı süsleriz. Pahalı ve nadir bulunanları üzerimizde taşımanın verdiği haz başka olsa da imitasyonlar ve ışıltılı değersiz taşlar da hem bayanlar hem erkekler arasında revaştalar.
L...
Akrep ile Yekovan gibi hiç ayrılmayan çiftlere uyumlu kol saatleriniz LoveWatch’ tan…
Zamanın birinde diye başlar ya masallar bizde yazımıza böyle başlayalım. Her anın zaman dilimindeki matematiksel sonucudur saatin tek görevi. Bizlere zamanı gösteren iki de memuru vardır. Biri akrep biri yelkovan. B...
Saatler hiçbir zaman modası geçmeyen aksesuarlar olmalarıyla hemen herkesin vazgeçilmezidir. Saatleri diğer aksesuarlardan farklı kılan bir özellikleri de işlevsel olmalarıdır, doğru saat seçimi insanı stil sahibi bir görünüme kavuşturmakla kalmaz zamanının değerini de hatırlatır, işte tüm bu nedenlerle saatler yüzlerce yıldır hem kadınların hem de erkeklerin en önemli aksesuarı unvanını taşıyor. Moda ve aksesuar dünyasının tümünde olduğu gibi saatlerde de trendler değişiyor ve usta tasarımcılar her sene hatta her sezon moda dünyasına hakim olan trendlerden esinlenerek muhteşem saat mode...
Uzun süredir moda dünyasının ana akımlarından biri olan vintage tabi ki aksesuarların en vazgeçilmezi saatleri de etkiliyor. Saat kullanmaktan vazgeçemeyen, kolunda saati yokken kendini eksik hisseden ancak sıradan saatlerden de hoşlanmayanlar vintage saat modellerine yöneliyorlar. Lovewatch vintage koleksiyon ile tüm beyler hayallerinin retro ve vintage erkek saat modelleri ile buluşuyor.
Hasır kordon ve renkli kadran ile her erkeğin ilk görüşt...
Mekanik saatler, geleneksel el yapımı saatler olduğu için daha değerli ve özel saatlerdir. Dolayısıyla fiyatları da kendi içinde değişkendir. Bu saatlerin, saatin düzgün bir şekilde çalışmasını sağlayan yayı saatte 28.000 kez titreşir. Bu da saatinizin ayda bazı dakikaları kaçıracağı anlamına geliyor. Mekanik saatler otomatik ve manuel olmak üzere ikiye ayrılırlar.
Paslanmaz çelikten imal edilen incecik tasarımı ve göz kamaştıran parlaklığa sahip olan Lovewatch kol saatlerinde, her zevke ve yaşa uygun modeller bulunur. Paslanmaz çeliğin PVD kaplaması aşınmaz ve sökülmez, yıllarca kullanımda parlaklığından ödün vermez. Gold, Rose gold, Titanyum pvd kaplaması renkli kadranı ve değiştirilebilir kayışlar ile her etkinlikte zamandan haberdar olmak hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı.
Nato kayışlar, rengi solmayan ve dayanıklı tekstil iplerinden örülmüş ve oldukça sağlamdır. Doğanın biz sunduğu canlı renklerin trend tonlarını seçip kullanıcıların,...
Saatinizi her ne kadar dikkatli kullanırsanız kullanın, aşağıdaki adımları izlemediğiniz takdirde saatinizin ömrü de çok uzun ömürlü olmayacaktır.
5Isıya dikkat edin: Saatinizi ne çok sıcak ne de çok soğuk ortamlarda bırakmayınız.
Mıknatıslardan uzak durun: Mıknatıslar özellikle quartz saatlerin mekanizmasını bozarlar.
Saatinizi temiz tutun: Saatinizi yağ, kir ve terden uzak tutmak için arada sık sık temizlemelisiniz. Kristal, hassas dış yüzeyi yumuşak bir bezle silin. Deri kayışlar deri yağından beslenir, ama yine de kir olmaması için onları temizlemek iste...
Üzerinde ölçme amaçlı rakam, çizgi veya işaret bulunan her türlü ölçüm cihazının gerçek işlevini rakamsal olarak gösteren; o en çok bakılan yüzüne “Kadran” denir. Saate baktığımızda ilk görüşte kadranının albenisinden etkilenir ve saat hakkındaki kararımızı veririz. Kadranı bozulmuş, yıpranmış bir saat ne kadar iyi çalışırsa çalışsın, bütün cazibesini kaybeder.
Geleneksel saat kadranı yapımı ustalık gerektiren bir iştir. Renk tonunun doğru ayarlanması, kadran üzerindeki işlemeler, rakamların ve indekslerin doğru şekilde işaretlenmesi veya montajı, emaye (eski tabiri...
Paslanmaz çelik kasalı kol saati, çeliğin sağlam kimyası, açık parlak grimsi rengi ile güçlü görünüme sahiptir. Güçlü karaktere sahip kişileri çeliğe benzetiriz halk arasında. Kırılmaz… Bükülmez… Yıpranmaz… Paslanmaz…
Fazla eşyaya sahip olmayı sevmiyor ve şıklıktan da ödün vermek istemiyorsanız size lovewatch paslanmaz çelik kol saatleri ile tanıştıralım. Sağlam ve karizmatik duruşunun yanında ekonomik olması da sizi cezbedecek. Çelik kol saatleri fiyatları ile alakalı kısa bir araştırma yapmışsanız, mutlaka lovewatch kalitesinde ve fiyatında başka b...
Kim mutlu olmaz ki hediye aldığında… Bazen bir arkadaşa, bazen aile fertlerimize, bazen de kendi kendimize hediye alırız. Saatlerce düşünürüz eşimize ne hediye alsak diye. İşte ne hediye alacağınızı düşüneceğiniz vakti başka aktivitelere ayırabilirsiniz. Size vereceğimiz orijinal bir hediyelik fikrine hazır olun!
Sevdiklerinize onlarla geçirdiğiniz ve geçirmek istediğiniz mutlu zamanlara şahitlik edecek bir Lovewatch saatine ne dersiniz? Sıradan bir saat olmayan Lovewatch bayan spor saatleri ile sevdiklerinize şık bir hediye olacak. Hediyelik kol saati kulvarında rakiple...
All rights reserved. © 2017